İnziva psikolojisi nasıl aşılır?
Günlük hayatın telaşı hiç bitmiyor. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte başlayan koşturma, pek çok kişinin peşini yatağa girene kadar bırakmıyor. Tüm bunları yaşayanların ortak şikayeti ise kendine vakit ayıramamak. Madalyonun diğer yüzünde ise elini eteğini hayattan çekip, neredeyse kimseyle görüşmeden bir çeşit inziva hayatı yaşayanlar var. Bir noktaya kadar kabul edilebilen bu durum uzayıp insanı hayattan kopardığında ise tehlike çanları çalmaya başlıyor. Çünkü sosyal etkileşimde bulunmak ve toplumsal bağlar kurmak insanların olmazsa olmaz temel ihtiyaçları arasında yer alıyor.
İnsanlar hangi durumlarda inzivaya çekilmeye gerek duruyor? İnziva hangi aşamada olumsuzluklara yol açıyor? Çıkış yolu ne? Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız ile inziva psikolojisini konuştuk.
İnziva psikolojisi, kişinin sosyal olarak içe çekilmesi, anlamlı ilişkilerden uzaklaşması, duygusal bağ kurmaktan kaçınması ve sosyal-duygusal açıdan izole olması şeklinde tanımlanıyor.
Klinik Psikolog Penbesel Özdemir Yağız
Sosyal ve duygusal tecrit hali
İnziva psikolojisini, “kişinin sosyal-duygusal açıdan izole olması” şeklinde tanımlayan Yağız, “Sosyal ve duygusal tecrit haline durgunluk, öteki ile paylaşmama arzusu eşlik eder” şeklinde devam ediyor.
Gittikçe artan inziva halinin birtakım depresif belirtilere zemin hazırlayabildiğini de söyleyen Yağız, şöyle konuşuyor:
“Bu depresif belirtilere isteksizlik, çökkünlük, özgüvenin azalması, enerjinin azalması, karamsarlık, umutsuzluk gibi durumlar örnek verilebilir.”
Görülme sıklığı neye göre artıyor?
Peki, inziva psikolojisi sık görülen bir durum mu? Sık görülmesine sebep olan faktörler var mı? Yağız, “Toplum dinamiğini ve yaşam biçimlerini etkileyen olgular ile birlikte inzivanın görülme sıklığı etkilenebilir” diyerek bir örnek veriyor:
“Pandemi ile birlikte başlayan kısıtlamalar kişilerin sosyal yaşamdan çekilmesine, mesafeli ilişki biçimlerini deneyimlemesine neden oldu. Bir yandan da güvenli liman arayışının artmasına, böylece gittikçe içe, eve kapanan seçeneklerin zorunlu olarak artmasına sebep oldu. Pandeminin gerilemesiyle birlikte kısıtlamalar kaldırılırken, yaşantısal açıdan kısıtlamalardan kalan izler önemli ölçüde değişikliğe neden oldu. Gittikçe yalnızlaşan, duygusal temastan uzak bireylerde artış izlendi.”
Yenilenme fırsatı da olabiliyor
İnziva aslında sadece kötü etkilere yol açan bir süreç değil. Hatta insanlara iyi gelen yönleri de bulunuyor ancak süreç uzayınca durum tersine dönüyor. Yağız’ın bu noktadaki tespitlerine kulak veriyoruz:
“Bazen bir sığınak, güvenli bir liman olan inziva, insanın kendine dönmesi, günlük yaşamın yorucu temposundan uzaklaşıp kendi ihtiyaçları ve manevi amaçları için yenilenme ve güçlenme gibi önemli fırsatlar sağlayabiliyor.”
İnziva kuşkusuz herkeste aynı etkiyi yaratmıyor. “Kimileri için inziva rahatlama, teslim olma gibi duygulara neden oluyor” diyen Yağız, “Kimileri için ise tercihe bağlı olmayan koşullarda acı verici bir biçimde yalnızlık, çaresizlik, ümitsizlik gibi duygular ile deneyimlenebiliyor” ifadesini kullanıyor.
Yağız, toplumsal olarak artan yalnızlıkla psikolojik inzivanın artması arasında doğrusal bir ilişki olduğunu düşünüyor:
“Kaygı ve depresif birtakım semptomlar karşısında kişi, inziva psikolojisiyle bilinçdışı düzeyde adeta bir savunma sistemi ile kendisine saklanılacak bir yer, koruma kalkanı yaratıyor olabilir. Bu durum kişinin kaçınma davranışı göstermesine neden olabilir. Artan kaçınma davranışı sosyal etkileşimin azalmasına, kişinin mesleki ve sosyal işlevselliğinin zayıflamasına sebep gösterilebilir.”
Psikoterapi öneriliyor
İnziva psikolojisi uzun sürdüğünde ve kişinin yaşamını olumsuz yönde etkilemeye başladığında ise psikoterapi öneriliyor:
Yalnızlık ruh sağlığımızı olumsuz yönde etkiliyor. Bunun için yalnızlık, sosyal-duygusal izolasyon hali, işlevselliğin azalması, artan kaygı ve depresif belirtiler ile baş edememe, duygu regülasyonu gibi hedef semptomlar konusunda çalışılması inziva psikolojisi ile baş etmede etkili rol oynayabilir.
Tedavi sadece psikoterapi süreci ile sınırlı değil… Kişinin sosyal temasının artırılması, duygusal bağlar ve çevreyle temas kurmak sürece olumlu yönde katkı sağlıyor.
Özellikle gençler ve ileri yaştaki kişilerde psikolojik inzivanın sık görüldüğüne dikkat çeken Yağız, kuşaklar arası iletişim ve bağ kurmanın her iki yaş grubu için de faydalı olacağını sözlerine ekliyor.