Yeterli, Erişilebilir, Sağlıklı Gıdaya Erişimin En Doğru Yolu: Sürdürülebilir Tarım
Yeterli, Erişilebilir, Sağlıklı Gıdaya Erişimin En Doğru Yolu: Sürdürülebilir Tarım
Hiç kuşkusuz sürdürülebilir bir yaşamın temeli “toprak”tır. Yaşamımızın temeli olan beslenmenin temelinde bulunan toprak, tüm insanlığın, karada yaşayan bütün canlıların yaşam kaynağıdır. Toprağı korumak, tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak da aslında yaşamı korumanın temelinde yer alıyor.
Sürdürülebilir tarım da uygun maliyetlerle yeterli miktarda ve kaliteli gıda maddelerinin üretimini yapmayı ve çiftçi, arazi, çevre ve kaynakların korunmasını sağlayacak sistemlerin tümünü kapsıyor.
Dünyada nüfus artışı ile tarım ve ekolojik değişimi düşünmemiz gerekli!
Dünya nüfusu şu anda yaklaşık 8 milyar, Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 2050 yılında Dünya nüfusu 10 milyarı aşacak. Bu nedenle tarımsal işlemlerin verimliliğini 21. Yüzyılda, akıllı teknolojilerle arttırmamız gereklidir. 10 milyardan fazla insanın beslenmesi ve gelişimi için tarım önemli konumdadır.Aynı zamanda 10 milyar insanın iklim değişikliği ve küresel ısınma etkisiyle, erişebileceği tatlı su kaynağı da azalmaktadır. Dünyadaki su varlığının yaklaşık %70’inin tarımsal sulamada kullanıldığını varsayarsak gelecekte yaşayacağımız sorunlar için bugünden teknolojinin tarıma entegre olması ve üreticilerin tarımda dijitalleşmeye ayak uydurması gerekiyor.
Peki Türkiye’nin tarım yaklaşımı ne durumda?
Ülkemiz 7 bölgesinin 7’sinde de Dünya pazarına ihraç edilen birçok ürün bulunduran, her bölgesinde toprağının verimliliği ve işlevi ile bilinen bir ülke. Sanayi ve teknoloji sektörünün gelişmesi ve pazarda yer almasından önce, hatta asırlar öncesinde de ülkemiz “tarım ülkesi” olarak adlandırılmaktaydı.TÜİK 2021 verilerine göre tarım Gayrisafi Milli Hasılanın %7,5’ini oluşturmakta. Geçmiş dönemlere nazaran 2021 verilerine göre tarımda %2,2 daralma söz konusu. Aynı zamanda Gayrisafi Milli Hasıla’nın 2021 verilerine göre %18,1’ini bilgi ve iletişim faaliyetleri oluşturmakta. Tarımda dijitalleşme bu iki alanda oldukça vizyoner bir bakış açısı sağlıyor.Tarım sektörünün de diğer tüm sektörler gibi teknoloji ve endüstri çağında gelişimi kaçınılmaz hale gelmiş; toprağa atılan ilk gübreden çıkan ekine kadar dijitalleşmeye entegre olmuştur.Pandemi dönemi ile sürdürülebilir bir tarım için dijitalleşmenin ve gelişmenin önemini hepimiz görmüş bulunduk. Aslında yavaş yavaş tarımda dijitalleşme süreçlerine geçiş sağlarken pandeminin getirileriyle birlikte dijitalleşmeye hızlı uyum sağlayarak sonuçların olumsuzluklarını en aza indirgemeye başladık.Ülkemiz, tarım sektörü için 2023 yılı itibarıyla birçok hedef belirlemiş. Tarımsal gayrisafi yurt içi hasılayı 150 milyar dolara ve tarım ihracatını 40 milyar dolara çıkarma hedefiyle hazırlıklara başlatmıştır. Günümüzde hala ürün çeşitliliği, lojistik hizmetleri, kooperatifleşme ve çeşitli iş birlikleri ile konumunu güçlendirmektedir. Dünya’da tarım arazilerinin toplam araziler içindeki payı %38 iken, Türkiye’de bu oranın yaklaşık %51 olması bu kapsamda önemli bir avantajdır.
21. yüzyılda tarımda teknolojik gelişmeler
Tarımın geleceği ve sürdürülebilirliği için teknoloji en önemli araç. 21. Yüzyılda gelişen teknolojiler ile birden çok tarım teknolojisi de doğmaya başladı. Peki bu teknolojik gelişmeler neler?
Akıllı Tarım Otomasyonu
DNA Toprak Testi
Hassas Tarım
Akıllı Sensörler
Yapay Zeka ile Donatılmış Otonom Traktörler
Lazer Korkuluklar
Hasat Kalite Vizyonu (Hasat Quality Vision – HQV)
Dikey Tarım
Ayrıca birçok yeni teknoloji doğmaktadır; Nanofarming, FarmBot, Paperpot Transplanetter, Meyve/Sebze Kalıpları, Minikromozom Teknolojisi ve Sıfır Yerçekimi Bitki Yetiştirme Projesi (LYFE) ve daha fazlası ile tarıma yapılan yatırım %40’tan fazla hızlı bir büyüme ile ilerlemektedir.
Metaverse’te tarım yaptığımız günler yakında mı?
Teknolojik gelişmeler ile güçlenen sürdürülebilir tarımın geleceğimizdeki öneminin hepimiz farkındayız. Peki bir adım sonrasında bizi neler bekliyor olabilir?Tarımda kullanılan nesnelerin interneti uygulamalarının küresel ölçekte 2023 yılına kadar 30 milyar dolarlık bir hacme ulaşması öngörülmektedir. Bu gelişimde, bu çağda üreticilerin yanında olarak ilerleyişlerine katkı sağlamamız gereklidir.Son yılların popüler iş kollarından olan mekan içi tarım uygulamaları sektörünün 2026’ya kadar 24,8 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor. Blokzinciri ekosistemi, metaverse’ün de bu büyümede önemli bir payı olacağını savunuyor.Güney Kore’de bir ilke imza atılarak metaverse tarımının gerçek dünyadaki versiyonuyla birleştirildiği bir proje duyuruldu. MetaRising isimli projenin amacı küresel tarım ekonomisini desteklemede blokzinciri teknolojisini kullanmak.Metaverse’teki diğer birbirine benzeyen oyunların aksine kullanıcıların oyun oynayarak pasif gelir elde etme fırsatı yakalayabilecekleri tarım temalı bir GameFi projesine odaklanan MetaRising, projeyi gerçek dünyadaki bir tarım hizmetine bağlıyor. Temeline SeedBox platformunu alan MetaRising, aynı zamanda tarım ürünlerini alıp satmak için tasarlanan kitle fonlaması platformu Microtuber projesi üzerinde de çalışıyor.
İlk adımlarını gördüğümüz bu meta dünyasında tarım çalışmaları yakın gelecekte hızla artacağa benziyor, değil mi?
