2 bin 535 Rakımlı Küpe Dağının Eteklerinden Şifa Kaynağı Arı Sütü Üretiyor
Konya’nın Seydişehir ilçesinde 2 bin 535 rakımlı efsane Küpe Dağının eteklerinde şifa kaynağı arı sütü üreterek soğuk zincirle Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor.
Konya’nın Seydişehir ilçesinde çocuk yaşta babasından öğrendiği arıcılığı çocuklarına öğretmeye çalışan 3 çocuk babası Ali Topçu, şimdi çocuklarına öğreterek bu geleneği nesilden nesile taşımak istiyor. Balcılığın yanı sıra 2019 yılında Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi tarafından Tarımsal Eğitim ve Yayım Projesi (KOP TEYAP) çerçevesinde desteklenen ve Seydişehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Arı Sütü Üretiminin Yaygınlaştırılması Projesi ile Arı sütü üretimine başlayan Ali Topçu, şimdi Türkiye’nin dört bir yanına satış yapıyor. Seydişehir’in efsane Küpe Dağı eteklerinde binlerce endemik bitkinin bulunduğu doğal ortamda 100 kovan ile arı sütü üreticiliği yapan Ali Topçu, arı sütü üretimini gün geçtikçe artıyor.
Sabah erken saatlerde eşi ve çocukları ile üretime başlıyor
Kilogramı 10 bin liradan alıcı bulan arı sütünü Türkiye’nin dört bir yanına gönderen Ali Topçu, bu yılda 30 kilogram ürün çıkarmayı hedefliyor. Ali Topçu Küpe Dağının eteklerinde arıları ile baş başa doğa ile baş başa arı sütü ve bal üreterek insanlara şifa sunmaya çalıştığını belirterek, “Bunlara hanımlar evde yavru transferi yaparlar. Biz bunları arının içerisine koyarız annesiz arıya, onlarda anne yapacağız diye yavruları iyi olanları içlerine arı sütü salgılayarak beslerler. Her kovana bir tane koyuyoruz. Fazla koyduğumuz zaman göz sayısına düşen arı miktarı yükseldiği için verim düşük oluyor o yüzden her kovana bir tane koyuyoruz, çok iyi zamanlarda ikişer tane koyduğumuzda oluyor ama genelde birer tane koyuyoruz. Bunu koyuyoruz 3 gün sonra arı sütü olarak alıyoruz. 3 günden fazla durduğu zaman hem verim düşüklüğüne neden oluyor hem de kalitesinden taviz vermiş oluyor, o yüzden 3 günü geçirtmiyoruz. Bu uygulamamız bal üretimimize etkisi oluyor. Sürekli kapakların açılıp kapanmasından dolayı illaki eksiklik oluyor ama bu da kıymetli bir ürün olduğu için müşteriler tarafından da çok talep edildiği için bundan da vazgeçemiyoruz. Bal biraz daha ikinci plana kalıyor, olduğu kadar oluyor” şeklinde konuştu.
“İnsanların şifa için aldığı bir ürün”
Ali Topçu, son dönemde perakende satışların artığını söyleyerek, “İnsanlar değerini öğrendikçe hastalar çok talep ediyor. İç piyasada anlaşmalı verdiğimiz yerlerde oluyor toplu bir şekilde ama iç piyasada çoğaldı. Her geçen gün talep artıyor. Bunu aldıktan sonra içeride buzun içerisine hasat edilecek soğuk zincirde gidip gelmesi gerekiyor. Bu sıcağı görmüyor, çıktığı andan itibaren sürekli soğukta. Sıcak bunun değerlerini düşürüyor. Arı sütünün değeri diye söylenen bir asit ile ölçülüyor. Normal ortam sıcaklığında kaldığı zaman bu değer düşmeye başlıyor. O yüzden soğuk zincir en önemli kısmı. Bizim olduğumuz ortamda çok ekim dikim olmuyor. Aslında verim açısından düşük bir ortam burası. Ova tarzı kültür bitkisinin, sulak alanlarda yetiştirilen bitkilerin olduğu yerler daha verimli oluyor. Bizimki daha az oluyor ama tertemiz hava, ilaçsız, doğal ortam dağın etekleri ve etrafımızda ekim dikim alanları yok. İnsanların şifa için aldığı bir ürün olduğu için bu da artı bir değer olarak kaydedilebilir” dedi.