Avusturya Mahkemesi, Bayer`i Glifosatla İlgili Verileri Saklamakla Suçluyor
Avusturya’da faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu (STK) grubu, ünlü kimya firması Bayer’in glifosat adlı herbiside maruz kalmanın sağlık risklerine dair verileri sakladığını iddia ederek Avusturya mahkemesinde dava açtı. STK, bu açıklamayı yaparak Bayer’in Avrupa Birliği’nin 10 yıl daha kullanılmasını önerdiği glifosata yönelik sağlık tehlikelerini gizlediğini ileri sürdü.
Uzun süredir çevre aktivistleri, glifosatın kansere yol açabileceği, su ekosistemlerini tehlikeye atabileceği ve tozlayıcılar gibi önemli canlılar için ölümcül olabileceği konusunda bilimsel kanıtlar olduğunu iddia ediyorlar. Ancak, Bayer ve bazı uzmanlar bu iddialara itiraz ediyorlar.
STK’ların herbisitin tehlikelerini gündeme getirmesi sonucunda, Viyana savcıları 2019 yılında bir soruşturma başlattı. Bu soruşturmanın bir parçası olarak Global 2000 derneği, Bayer’in özellikle hamile kadınlar ve çocuklar için sinir sistemi risklerini gösteren araştırma sonuçlarını gizlediğini gösteren yeni belgeler sundu.
Global 2000’den bir biyokimyacı olan Helmut Burtscher-Schaden, “Bayer, glifosatın yeniden ruhsatlandırılması için olumsuz verileri kasıtlı olarak gizlemiş veya sonuçları yanıltıcı bir şekilde sunmuş olabilir” dedi.
Bayer ise yaptığı açıklamada her zaman şeffaf bir şekilde hareket ettiğini ve herhangi bir bilimsel çalışmayı gizlemediğini iddia etti. Ancak, Monsanto’nun sahibi olan Bayer, 2018 yılında şirketi satın almasından bu yana bir dizi hukuki mücadeleyle karşı karşıya kaldı ve yasal sorunları miras olarak devraldı.
Buna ek olarak, 2021 yılında San Francisco’da bir temyiz mahkemesi, Roundup herbisatını kullanarak Hodgkin dışı lenfoma geliştiklerini iddia eden bir çifte 87 milyon dolar tazminat ödemesine hükmetti.
Avrupa Komisyonu, Eylül ayında Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin glifosatın 10 yıl daha kullanılmasına engel olmadığı bir raporun ardından, Avrupa Birliği’nde glifosatın iznini 10 yıl daha uzatma önerisinde bulundu. Bu öneri çevre gruplarının sert tepkisine neden oldu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bünyesindeki Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, glifosatı “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırıyor.
Burtscher-Schaden, “Karar vericilerin risk değerlendirmelerinin yanıltıcı veya eksik verilere dayandığını bilmesi önemlidir” diye ekledi.
Helmut Burtscher-Schaden’in grubu, Avrupa Pestisit Eylem Ağı ve Fransa merkezli Generations Futures ile işbirliği yaparak son başvuruyu yapmıştır.
AB üye ülkeleri, glifosatın yeniden ruhsatlandırılması için bugün bir araya gelecekler.