Ağrı Dağı Eteklerindeki Meyve Bahçesi İlgi Odağı Oluyor
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Ağrı Dağı’nın eteklerindeki çorak arazilerde girişimci Kadir Ardin tarafından kurulan meyve bahçesi ve tatil köyü, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oluyor.
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Örtülü köyünde 2015 yılında 5 bin 137 metre yüksekliğindeki Ağrı Dağı eteklerinde bulunan 33 dönümlük çorak arazilerle kaplı alanda meyve bahçesi kuran ve yetiştirmeye başladığı yaklaşık 5 bin meyve ağacının bulunduğu bahçeyi turizme kazandıran Abdulkadir Ardin, araziyi sulama sisteminden fiziki şartlarına kadar kendi imkanlarıyla iyileştirerek elma, ayva, kayısı, armut, badem, kiraz, vişne, şeftali, kayısı ve erik gibi 11 çeşit meyve ağaçları yetiştirirken, meyve ağaçlarından elde ettiği yaklaşık 60 ton meyveyi satmak yerine bir kısmını gelen ziyaretçilere bir kısmını da bölgede zor koşullarda çobanlık yapanlara dağıtıyor.
Bunun yanında bahçesinde piknik alanları, çocuklar için yüzme havuzu, bungalov ve balayı evleri yaptıran Ardin, bölgeye yerli ve yabancı turistleri çekme yolunda büyük bir başarıya imza atarak kentin turizmine de büyük katkı sağlıyor. Türkiye’nin çatısı olarak nitelendirilen, çevresinde kar ve sisin eksik olmadığı, efsanelere konu olan Ağrı Dağı’nın eşsiz manzarası ile meyve bahçesi, çocuk havuzu, bungalov evlerle turizm sezonunda yüzlerce yerli ve yabancı turistin uğrak mekanı oluyor. Ağrı Dağı’na tırmanışa gelen turistler, mola için bahçeye akın ederken, bölgede yeni evlenen çiftler ise harika manzaralar eşliğinde fotoğraf çekmek ve balayı yapmak için bahçenin yolunu tutuyor. Kayısı hasadının başladığı bahçede ziyaretçiler, aynı zamanda taze ve organik meyvelerden tatma imkanı buluyor.
Arazisine diktiği 11 çeşit meyve ağacının tamamının meyve verdiğini dile getiren Ardin yaptığı açıklamada, çocukluğundan beri Ağrı Dağı’nın doğasına hayran olduğunu belirterek, çocukluk hayalini gerçekleştirmek amacıyla Ağrı şehir merkezindeki işini bırakıp köye yerleştiğini kaydetti.
“Buraya gelen insanlar manzara karşısında şaşırıyor”
Bahçesini daha da güzelleştirmek amacıyla yaptığı yaklaşık 10 milyon liralık yatırımına son olarak şehir merkezindeki evini de satarak ekleme yaptığını söyleyen Ardin, “Ben normalde Ağrı’da esnaflık yapıyordum. Hep hayalimde Ağrı Dağı’nda böyle bir şey yapmak vardı. 2015 yılında buraya geldim. 2015 yılında burada 33 dönüm araziyi satın aldım. 5 bin tane fidan diktim. Zamanla 15 dönüm arazi daha ekledim. Şu an 48-50 dönüm bir bahçemiz oldu. 5 binden fazlası meyve ağacı diğerleri ise farklı tür ağaçlar diktik. Bahçemdeki 11 çeşit meyve ağacımdan hepsi meyve verdi. Sevdiğim ağaç türlerinin hepsini diktim. İlk diktiğim zaman çoğu kişi bize ‘Çölün ortasında ağaç olur mu?’ diye inanmadı. Ama mücadele ettik. Şimdi burası küçük bir orman haline geldi. Doğa daha da güzelleşti. Bunun üzerine bahçemizde alabalık havuzları, bungalov tipi evler, şelaleler yaptık, restoran yaptık. Çiftlik hayvanları ve at getirdik. Doğubayazıt, Ağrı, Iğdır ve çevre illerde buraya insanlar gelip piknik yapıyor, meyve topluyorlar. Yabancı turistler geliyorlar. Buradaki bahçe ve ağaçları görünce çok şaşırıyorlar. Oysa bizim ata babalarımız aslında ağaç dikiyorlardı. Buralarda her şey yetişir. Ama zamanla bizlerin tembelliğinden dolayı her taraf erozyona uğramış, çölleşmiş. Normalde volkanik ve çok verimli bir arazi burası. Biraz araştırdığımız zaman 300 yıl önce buralar hep meyve bahçesi ve bağmış. Bizde buna dayanarak bunu yaptık ve gördük ki emek verdiğin hiçbir şey boşa gitmez. Bunu gördük. 4 yıl oldu burada meyvelerimizi alıyoruz. Yüzlerce insan geliyor. Gelen insanla, dinleniyor, piknik yapıyor, Ağrı Dağı’na tırmanıyor. Dalında meyve koparıp yiyor. Bu nedenle biz 4 yıldır elde ettiğimiz meyveleri hiç satmıyoruz. Tamamını misafirlerimize ve dağda çobanlık yapan, imkanı olmayan kardeşlerimize dağıtıyoruz. Burada her şey cıvıl cıvıl oldu. İnsanlar Ağrı Dağı’nın eteğinde havuza girme ve serinleme fırsatı yakalıyor. Hem dağı manzarası hem suyun manzarası bayağı bir ilgi çekiyor. Yurt dışı ve yurt içinde yüzlerce insan geliyor. Ağrı Dağı’na sahip çıkılsın istiyorum. Yabancılar bu dağı bizden daha çok sahipleniyor. Biz onlar kadar sahiplenmiyoruz. Oysa gelsinler el birliği ile sahip çıkalım. Dağ oldukça verimli ama bizler verimsiziz. Şu an günlük 300-400 kişi geliyor ve yerimiz yok ki ağırlayalım. Artık yere halı serip gelenleri misafir ediyoruz” dedi.
“Topladığımız meyveleri çobanlara dağıtacağız”
Ağrı Dağı’nın eteklerinde kurulan ve cennetten bir köşeyi andıran bahçede ailesi ile birlikte yaklaşık 4 yıldır her fırsatta tatil yapmaya geldiğini belirten Lütfü Yiğit ise gördükleri manzaraya hayran kaldıklarını ifade ederek, “Ben Ağrı’da çalışıyorum. En ufak bir boş zamanımda bile ailemle birlikte gezmeyi yeni yerler görmeyi çok seviyorum. Şu ana kadar ülkemizin her yerine gittim, gezdim ve gördüm. Burası kadar hayran kaldığım çok az yer var. Gerçekten Ağrı harika bir yer. Keşfedilmemiş onlarca doğal güzelliği var. Ağrı Dağı zaten ayrı bir efsane. Ağrı Dağı’nın eteğinde Kadir ağabeyin emeği ile kurulan böyle bir alanda efsaneye efsane katmış. Çok güzel ve keyifli bir yer. Bugün ailecek bir kez daha buraya geldik. Ağrı Dağı eteğinde kayısı hasadı başladı. Kadir Ardin’in güzel meyve bahçesinde 11 farklı meyve ağacı var. Bugün topladığımız meyveleri yaylalarda çobanlık yapan kardeşlerimize dağıtacağız. Çok güzel bir yer. Herkesin buraya gelmesini görmesini tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dalından istediğimiz meyveyi koparıp yiyebiliyoruz”
Ziyaretçilerden Pınar Demir ise ailecek tatil için geldiklerini ifade ederek, “Hem güzelliği hem doğallığı çok güzel. Burada piknik yapıp eğleniyoruz. Dalından istediğimiz meyveyi koparıp yiyebiliyoruz. Çocuklar çok eğleniyor. Çok büyük emeklerle kurulmuş bir yer. Manzarası, her şeyi harika bir yer” diye konuştu.