Fas`ta Tahıl Üretimi Yüzde 61,8 Arttı
Fas Tarım Bakanlığı, geçen sezona göre bu sene tahıl üretiminin yüzde 61,8 arttığını duyurdu.
<div>
Tarım Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bir önceki sezon 3 milyon 400 bin ton olan tahıl rekoltesinin bu yıl 5 milyon 510 bin tonu geçtiği belirtildi.
Açıklamada, aşırı sıcaklar ve yağışlardaki azalmaya rağmen tahıl rekoltesinin önceki sezona göre yüzde 61,8 arttığı kaydedildi.
Fas resmi verilerine göre, ülkede yılda 10 milyon ton tahıl ürünü tüketiliyor. Fas Tarım Bakanlığı, son yıllarda ülkedeki iş gücünün yüze 40’ını oluşturan tarım sektörünü olumsuz etkileyen kuraklığın engellenmesi için çeşitli tedbirler alıyor.
</div>
Hava Kirliliği, Arıların Çiçekleri Bulma Yeteneğini Nasıl Etkiliyor?
Yeni bir çalışma, hava kirliliğinin kokuyu bozduğu için tozlayıcıların çiçekleri bulmasını engellediğini ortaya koydu.
<div>
Birleşik Krallık Ekoloji ve Hidroloji Merkezi (UKCEH) ile Birmingham, Reading, Surrey ve Güney Queensland Üniversitelerinden oluşan bir araştırma ekibi, ozonun çiçekler tarafından yayılan çiçek kokularının boyutunu ve kokusunu önemli ölçüde değiştirdiğini ve bal arılarının sadece birkaç metre uzaklıktan kokuları tanıma yeteneğini %90’a kadar azalttığını tespit etti.
Yer seviyesindeki ozon tipik olarak araçlardan ve endüstriyel süreçlerden kaynaklanan nitrojen oksit emisyonlarının güneş ışığının varlığında bitki örtüsünden yayılan uçucu organik bileşiklerle reaksiyona girmesiyle oluşur.
Araştırmada işbirliği yapan Birmingham Üniversitesi’nden Profesör Christian Pfrang şunları söyledi: “Çalışmamız, yer seviyesindeki ozonun çiçek kokusu üzerinde yarattığı değişikliklerin tozlayıcıların doğal ortamdaki hayati rollerini yerine getirmekte zorlanmalarına neden olduğuna ve bunun da gıda güvenliği üzerinde etkileri olduğuna dair sağlam kanıtlar sunmaktadır.”
Bulgular, ozonun kır çiçeği bolluğu ve mahsul verimi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Uluslararası araştırmalar, bitki büyümesine zarar verdiği için ozonun gıda üretimi üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu zaten ortaya koymuştur.
Çalışmayı yöneten UKCEH’de atmosfer bilimci olan Dr. Ben Langford şunları söyledi: “Gıda ürünlerimizin yaklaşık %75’i ve yabani çiçekli bitkilerin yaklaşık %90’ı bir dereceye kadar hayvanların, özellikle de böceklerin tozlaşmasına bağlıdır. Bu nedenle tozlaşmayı neyin ve nasıl olumsuz etkilediğini anlamak, örneğin gıda, tekstil, biyoyakıt ve ilaç üretimi için cevap verdiğimiz kritik hizmetleri korumamıza yardımcı olmak için çok önemlidir.”
Araştırmacılar, ozon varlığında koku bulutlarının boyut ve şeklinin nasıl değiştiğini izlemek için Surrey Üniversitesi’nde 30 metrelik bir rüzgar tüneli kullandılar. Koku bulutunun boyutunun küçülmesinin yanı sıra bilim insanları, bazı bileşiklerin diğerlerinden çok daha hızlı reaksiyona girerek uzaklaşması nedeniyle bulutun kokusunun da önemli ölçüde değiştiğini tespit etti.
Bal arıları aynı koku karışımını tanımak üzere eğitilmiş ve daha sonra ozonla modifiye edilmiş yeni kokulara maruz bırakılmıştır. Tozlaşan böcekler çiçekleri bulmak için çiçek kokularını kullanırlar ve benzersiz kimyasal bileşik karışımını sağladığı nektar miktarıyla ilişkilendirmeyi öğrenerek gelecekte aynı türü bulmalarını sağlarlar.
Araştırma, dumanların merkezine doğru, bal arılarının %52’sinin 6 metreden bir kokuyu tanıdığını, 12 metrede ise bu oranın %38’e düştüğünü göstermiştir. Daha hızlı bozunan dumanların kenarında, bal arılarının %32’si 6 metre uzaklıktan bir çiçeği tanırken, 12 metre uzaklıktan böceklerin sadece onda biri tanımıştır.
Çalışma, ozonun böceklerin eş bulma gibi diğer koku kontrollü davranışlarını da etkileyebileceğini gösteriyor.
Profesör Christian Pfrang şu sonuca vardı: “Hava kirliliğinin insan sağlığı, biyolojik çeşitlilik ve iklim üzerinde zararlı bir etkisi olduğunu biliyoruz, ancak şimdi arıların ve diğer tozlaşan böceklerin temel görevlerini yerine getirmelerini nasıl engellediğini görebiliyoruz. Bu durum, hava kirliliği konusunda harekete geçilmesi ve gelecekte gıda üretimi ve biyoçeşitliliğin korunmasına yardımcı olunması için bir uyandırma çağrısı görevi görmelidir.”
</div>