Perakendedeki büyüme, ekonomiye 2 kat fazla yansıyor!
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) tarafından bu yıl 9.’su düzenlenen Ortak Gelişim Tüketici Odaklı Tedarikçi ve Perakendeci Verimliği Kongresi, gıda perakendecileri, tedarikçiler ve servis sağlayıcıları buluşturdu.
Eş zamanlı olarak Digital Network Alkaş’ta yayımlanan kongrede, gıda arzı güvenliğinin korunması için yapılması gerekenler, sektörün sürdürülebilirlik alanında gerçekleştirdiği projeler, tedarik zinciri yönetiminde verimlilik artırıcı çözümler, insan kaynağında yaşanan sıkıntılar sektör profesyonelleri tarafından ele alındı. Kongrede hızlı tüketim ürünleri pazarının genel durumuna dair güncel veriler paylaşılırken, oturumlarda sektör gündemine dair çalışmalar ve kapanışta da Türkiye ekonomisi ve dönüşüm konusu incelendi.
Açılış konuşmasında GPD’nin çalışmalarının üç eksene oturtulduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu, bu üç başlığın gıda perakendeciliği sektörünün sunduğu sosyo-ekonomik katma değeri artırmak, dünyadaki yenilikçi uygulamaları ülkemize getirerek gıda perakendeciliğinin gelişimiyle tarım sektörünü ve üretimi geliştirmek, sektörün modernleşerek sürdürülebilir büyümesini sağlamak; böylece rekabetçiliğini ve istihdam kapasitesini artırmak olduğunu söyledi.
Perakendedeki 1 birim büyüme, ülke ekonomisine 1,5-2 kat olarak yansıyor
Gıda, yiyecek içecek ve temel ihtiyaç maddeleri harcamalarının hane halkı tüketim harcamalarının %50’sinden fazlasını oluşturduğunu, dolayısıyla gıda perakendecileri ile üretici ve tedarikçilerin ekonomik öneminin arttığını ifade eden Özpamukçu, şöyle devam etti:
“2022 yıl sonu itibariyle ülkemizdeki toplam gıda perakendesi pazarının büyüklüğü 1,6 Trilyon TL olarak ölçülüyor. Bunun içinde modern yani organize kanalın büyüklüğü 550 milyar TL seviyesinde. Rakamsal verilerin yanı sıra, ekonomiye etkimizi gösteren diğer bir gösterge ise sektörün ekosistemini de geliştirmesiyle ilintili olan çarpan etkisi. Perakende sektörünün çarpan etkisi gıda perakendesinde 1,3 iken, perakendenin diğer kolları da dahil edildiğinde söz konusu etki 2 civarında görülüyor. Başka bir deyişle, perakendenin 1 birim büyümesi, genel ülke ekonomisine 1,5-2 kat olarak yansıyor. Hal böyle olunca, içinde bulunduğumuz perakende sektörünün ülke ekonomisi içinde ne kadar önemli bir konumda olduğunu görüyoruz.
Modern perakende ile enflasyon ilişkisi
Modern perakende ne kadar gelişirse, payı ne kadar artarsa o ülkedeki enflasyon oranı daha düşük oluyor. Ancak Türkiye’de modern perakende gelişmiş ülkelerin halen çok gerisinde: Ciro bazında modern perakende %45’lerde seyrediyor. Avrupa’da %70 ila %90 arasında bu oranlar. Modern perakendemizi gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarmamız halinde çok yüksek olan kayıtdışılık oranımız azalacak, ülke ekonomimiz büyüyecek ve halkımızın refahı artacak.”
Modernleşmenin kaçınılmaz bir süreç olduğunu, bu sürecin tüketicinin de talebiyle şekillendiğini belirten Özpamukçu, bu değişime hakkını vererek yatırım yapabilmenin yolu perakendecilerin büyümesinden, yerel zincirlerin büyüyerek ulusallaşması ve gelişiminden geçtiğini vurguladı.
“Enflasyonla mücadelede tedarikçilerin desteği şart”
Enflasyonla mücadelenin ve fiyat istikrarının sadece zincirin son halkası olan gıda perakendecilerinin değil, tedarik zincirinde yer alan bütün oyuncuların topyekûn mücadelesini gerektirdiğini yineleyen Özpamukçu, GPD üyesi perakendecilerin her zaman taşın altına elini koyduğunu ve bu mücadeleyi desteklediklerini dile getirdi.
Ticaret Bakanı’nın çağrısına da tüm marketlerde indirim ve kampanyalarla cevap verildiğini belirten Özpamukçu, “Sektörümüz oyuncuları ekonomik modelimiz gereği %2-3,5 bandında çok düşük net karlılıklarla çalışmakta. Bu sebeple bu mücadeleyi tedarikçilerimizin desteği olmadan yapamayız.” dedi.
Kongrenin teması “Yüzde 100 Perakende”
“Yüzde 100 Perakende” temasıyla “Daha güçlü bir ülke ekonomisi için büyüyen PERAKENDE” mottosunun işlendiği Kongrede, sektörün merakla beklediği araştırmaların sonuçları da paylaşıldı. “Gelecek 100 Yılda Sürdürülebilir Bir Dünya için Sürdürülebilir Perakende” oturumunda NielsenIQ Türkiye Genel Müdürü, Orta Doğu ve Afrika Analitik Lideri Didem Şekerel Erdoğan ve NielsenIQ Türkiye Perakende Hizmetleri Direktörü Serhat Sükan, hızlı tüketim ürünleri pazarının güncel durumuna ve sürdürülebilirlikle ilgili çalışmaların sonuçlarına dair verileri paylaştılar.
Türkiye tütün ve alkol hariç FMCG pazarının 2023’ün ilk 8 ayında hacim olarak %5,0, ciro olarak da %85,5 oranında büyüme kaydettiğinin altını çizen Şekerel Erdoğan, Türkiye’nin bu güçlü performansla Avrupa ve Global ortalamadan pozitif olarak ayrıştığını vurguladı. Büyümeyi hem hacim ve hem de ciro bakımından öne çeken kategoriler arasında Ev Temizlik, Kişisel Bakım, İçecekler ve Atıştırmalıklar kategorilerinin öne çıktığını belirten Şekerel Erdoğan, 2023’ün ilk 8 ayında yüksek büyüme performansıyla ciro payını en çok arttıran ilk 3 kategorinin Gazlı İçecekler, Çerez ve Kuruyemiş olduğunu paylaştı.
FMCG E-Ticaret pazarının gelişimine ilişkin verileri paylaşan NielsenIQ Türkiye Perakende Hizmetleri Direktörü Serhat Sükan ise, 2022’deki normalizasyon döneminden sonra E-Ticaret’in 2023’te güçlü büyümesini sürdürdüğünü ve FMCG kategorilerinin %131’lik güçlü bir ciro büyümesi kaydettiğini paylaştı. Sükan, FMCG E-Ticaret pazarında 2023’ün ilk 8 ayında en çok ciro büyümesi kaydeden ilk 3 kategorinin Ev Temizleyicileri, Sabun ve Duş Jelleri ile Buzlu Çay olduğunu paylaştı.
Gıda arz güvenliği için öneriler
“Türkiye’de Gıda Arzı Güvenliği: Yeni Bir Yaklaşım ve Yeni Bir Model” oturumunda Boğaziçi Üniversitesi Makro Ekonomi ve Uygulamalı Ekonometri Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gökhan Özertan’ın sunumuyla planlı üretim, üretimin desteklenmesi ve zincirin koordinasyonu için bir model önerisi ele alındı.
“Gıda Arzı Güvenliği Sistem Detayları” oturumunda önerilen sistemin detayları Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın moderatörlüğünde Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Tekgüç ve Taze Süt Kurucu Ortağı Murat Bolat tarafından görüşüldü.
Fiyat istikrarının sağlanması ve gıda arzı güvenliğinin tespiti için özel sektör çalışmaları ise Sektör Çözüm Önerilerini Konuşuyor oturumunda A101 İcra Kurulu Üyesi ve COO’su Aziz Şahin moderatörlüğünde Balkan Süt Genel Müdürü Halil Durmaz, Yayla Bakliyat Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gümüş ve Bain & Company Türkiye Yardımcı Ortağı Onur Candar tarafından ele alındı.
Unilever Türkiye Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan & Orta Asya Genel Müdürü Bilgehan Çevik, Coca-Cola İçecek Kurumsal İlişkiler ve Sürdürülebilirlik İcra Kurulu Üyesi Burçun İmir, PepsiCo Türkiye Satış Başkan Yardımcısı Ergün Günay ve Migros Ticaret A.Ş. Perakende Genel Müdürü Mustafa Bartın’ın katıldığı “Sürdürülebilir Çözümlerle Yeni Perakende” oturumunda, sektördeki sürdürülebilirlik çalışmaları ile bu çalışmaların gelişime ve tüketici tercihlerine etkisi görüşüldü.
BİM, CEO’su Haluk Dortluoğlu, TAB GIDA, Co-CEO’su Özgür Çetinkaya ve P&G Türkiye CEO’su Tankut Turnaoğlu, “Rota Yeniden Oluşturuluyor: Tedarik Zinciri Yönetimi” oturumunda tedarik zincirini daha verimli hale getirmek için sürdürülen çalışmaları ve ortak çözüm önerilerini ele aldılar.
“Sektörün En Önemli Kaynağı / Sorunu: İnsan” başlıklı oturumda Caffè Nero Türkiye CEO’su Ahmet Yanıkoğlu ve CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, sektörde insan kaynağının önemine değinerek, güncel durumda yaşanan sıkıntılara çözüm önerilerini görüştüler.
Kongrenin kapanış oturumunda İletişim ve Finans Danışmanı Dr. Artunç Kocabalkan moderatörlüğünde Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Prof. Dr. Ege Yazgan ve Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu “Türkiye Ekonomisi ve Rasyonel Dönüşüm” başlığı altında ekonomik değerlendirmelerde bulunarak, yeni politikaların sektöre yansımalarının nasıl olacağını görüştüler.