Hücre ve bitki bazlı hibritler, Afrika’da gıda güvencesini iyileştirecek
Biyoteknolojinin çok geniş bir kullanım alanı var. Bunlardan bir tanesi de gıda güvencesizliğine çözüm olabilecek bitkisel içerikli gıdalar üretilmesi.
Plenty Foundation adlı yeni bir sivil toplum kuruluşu, Afrika’da ciddi gıda güvencesi sorunu yaşayan bölgelere biyoteknolojiyi kullanarak yardım eli uzatmayı hedefliyor. Kuruluş bu hedef için Ar-Ge ve hayırseverliği bir araya getirmeyi ve diğer sivil toplum kuruluşları, hükümetler ve özel sektörle iş birliği yapmayı planlıyor…
Plenty Foundation, Afrika’da bitkisel gıdalar üretmek ve dağıtmak için ticari ortağı NewForm Foods ile yakın bir şekilde çalışıyor.
Biyoteknoloji firmaları ile de iş birliklerine giden Plenty Foundation, Ar-Ge’yi devreye sokarak verimli gıda üretimini desteklemeyi, bu yolla ihtiyaç duyduğu besinleri alamayanlara yönelik sürdürülebilir ve besleyici gıdalar üretmeyi hedefliyor.
Bitki bazlı gıdalar, gıda güvencesi sorununa nasıl çözüm olabilir?
Plenty Vakfı kurucusu Arturo Jose Garcia, bitki bazlı gıdalara odaklanmanın gıda güvensizliğini azaltmayı daha kolay ve verimli hale getirdiğini savunuyor.
FoodNavigator‘a konuşan Garcia, “Bitki bazlı gıdalar, geleneksel et üretimine kıyasla su, toprak ve enerji gibi doğal olarak daha az kaynak gerektiriyor. Bu sadece üretim sürecini daha sürdürülebilir kılmakla kalmıyor, aynı zamanda mevcut kaynakların daha verimli kullanılmasını da sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Garcia, vakfın temel amaçlarından birini bitki bazlı bileşenleri, yapay olarka üretilmiş hayvansal proteinlerle bir araya getirerek gıdaları “daha cazip ve besleyici” hale getirmek olarak ifade ediyor.
Garcia açıklamasında, “Newform Foods ile işbirliği yaparak, bitki bazlı kategoriyi yeniden tanımlama potansiyeli sunan ‘hayvansal ürünleri yapay yollarla üretme’ sınırını keşfediyoruz. Hayvansal ürünlerle zenginleştirilen bu bileşenler, gıdanın ağızda bıraktığı hissi, aromasını ve tadını önemli ölçüde iyileştirerek geleneksel bitki bazlı gıdalarda genellikle eksik olan duyusal deneyimi sağlayabilir” diyerek bakış açılarını aktardı.
Bitki bazlı gıdalara odaklanmanın Afrika’nın iklimiyle de uyumlu olduğunu öne süren Garcia, “Afrika’nın çeşitli iklim koşulları ve kuraklık gibi periyodik zorluklar göz önüne alındığında; esnek ve kaynak açısından verimli bitki bazlı sistemlere geçiş, gıda güvenliğini önemli ölçüde destekleyebilir. Ayrıca bu yaklaşım, kıtanın kendine özgü kültürel ve tarımsal yapısına uygun, makul fiyatlı, besleyici ve sürdürülebilir gıda seçenekleri sunarak Afrika’da gıda ve beslenmede devrim başlatma hedefimizle de uyumlu” ifadelerini kullandı.